17 Nisan 2016 Pazar

Geçmişe Notlara Devam...



Klavyenin başına sadece bir şeyler yazmak isteğinden geçtim. 
Yoksa öyle kafamda belli bir konu yok. 
Sadece yazmak istedim. 
Bugünlerde ben nasılım biraz ondan bahsedeyim bari. 
Bugünlerde genel bir hastalık hali hakim bende. 
Sürekli "Hastayım hastayım." demek de istemiyorum. 
Ama fiziksel olarak hasta olmak benim psikolojimi de oldukça etkiliyor. 
Son zamanlarda uyguladığım planlarda da aksamalar var. 
Bir de -aslında canımı en çok sıkan mevzu da bu- eve yeterince vakit ayıramıyor olmam. 
Şöyle evde işleneyim diyorum. 
1 saat sonra hasta düşüyorum. 
Bir şey yapmasam da kim yapacak. 
Yine Elhamdülillah eşim bir şeyler hazırlıyor da aç kalmıyoruz. 
Yoksa bu halde mutfağa girmek bana ayrı işkence. 
Zaten tedbirsiz girince de doğru banyoya lavaboya. 
Dün misafirim vardı. 
Mecbur mutfağa girdim. 
Nasıl girdim? 
Yüzüme peçe taktım. 
Yoksa mutfak kokusu aldığım an istifra yolları bana gözüküyor. 
Bunun yanında işte de randımanım çok iyi değil. 
İdareciyle aramızda bir kavga olmuştu. 
O günden sonra biraz daha arttı bu çalışmak istememe, çalışamama durumları. 
Fiziksel rahatsızlık da üstüne eklenince iyice bir arttı zaten. 
Ne çalışmak geliyor içimden ne de kimseyi görmek... 
Çözmeye çalışıyorum arada ama enerjim tükenmiş durumda. 
Öyle işte. 
İyice depresif bir yazı oldu. 
Ama arada böyle yazsam iyi olacak sanki. 
Öyle işte.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder