12 Nisan 2016 Salı

Anne

  
Yakın zamanda dayımı kaybettim, hastalığı rahatsızlığı olmadan, bir anda. O zaman yaşadıklarımdan sonra sevdiklerime daha sıkı sıkı tutunur oldum. Ölüm denilen şey hep başka evlere düşer sanarken hemen dibimde patlaması gerçekleri gösterdi bana. Annemle dayım arasında bir yaş bile yok. Bu sebepten mi yoksa sevdiğim insanlar sıralamasında birinci sırada olduğu için mi bilmiyorum ama  annem bu yüzden benim için ayrı bir şekilde yürek titretir oldu. Lise de dahil olmak üzere hep annemden, evden uzak büyüdüm.Anne baba da ayrı ve babayla da hiç görüşülmediği için annemin bendeki yeri ona karşı tutumum farklı da oldu tabi. Öyle yıllar atlattım ki yılda toplam 2 hafta ancak görüştüm annemle. Evlendikten sonra değerini daha çok anlar oldum. Her zaman arkamda olan, "Ben yalnız değilim." diyebilmeme kaynaklık eden o güzel insan. Benim bir derdim varsa, annem de o derdin sahibi oluyor. O dertten kurtulursam birlikte rahatlıyoruz. Bu, herhangi bir arkadaşın yapamayacağı bir şey bence.  :) Şimdi sizinle anneyle ilgili atasözlerini paylaşmak istiyorum. Bakalım neler varmış:

----------------------------

  • Ağlarsa anam ağlar, başkası (kalanı) yalan ağlar.
İnsanın sıkıntısını kederini yürekten paylaşan yalnızca annesidir. Anne sırf sen üzüldün diye üzülür, senin üzüntünü yüreğinde hisseder ama bir başkası, en yakın arkadaş, kardeş, sevgili, eş... hepsinin üzülmesi yüzeyseldir
  • Ana gibi yâr olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz.
Bize anne kadar candan dost ve yakın olan kimse yoktur. 
  • Ana ile kız, helva ile koz.
Anne ile kız birbirinden hiç ayrılmazlar. Birdirler bütündürler. O yüzden bence anneye gelen laf söz kıza gelmiş, kıza gelen laf söz anneye gelmiş gibidir.
  • Ananın bahtı kızına
Bir anne nasıl bir evlilik hayatı geçirmişse kızının evlilik hayatı da ona benzermiş, umarım benzemez benimki :( 
  • Ananın bastığı yavru incinmez.
Anneniz söylediği söz, fırlattığı terlik vurduğu yerler incitmezmiş. :) 
  • Anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al
Anne ile kızın birbirine aslında ne kadar da benzediğini söylüyor bu atasözümüz. Özellikle ergenlik zamanında annemiz fazla eleştiriyordum ama zaman geçtikçe ona ne kadar benzediğimi farkedip şaşıyorum.
  • Bir anaya bir kız, bir kafaya bir göz
Bir kafaya bir göz ne kadar gerekliyse bir anaya bir kız da o derece gerekliymiş. Öyle mi bilmiyorum. Annemin bir kızı var fakat, hep uzakta. Bilmem ki belki varlığım bile yetiyordur belki de.
  • Doğan anası olma, doğuran anası ol.
Bir çocuk annesinin değerini anne olunca anlarmış ancak. Henüz anne değilim o yüzden yorumda bulunamayacağım sanırım :)


  • Oğlan atadan öğrenir sofra açmayı, kız anadan öğrenir biçki biçmeyi
Yani oğlan babadan, kız anadan öğreniyor iş yapmayı. Ben çok öğrenebildim diyemem. Şöyle ki devlet yurtlarında nasıl yemek yapılır. Lavabo musluğu nasıl kireç tutmaz, nasıl ev süpürülür öğretilmediği için ve ben de az önce de yazdığım gibi annemi o yıllar içerisinde öncesinde dahi çok göremediğim için bu tür şeyleri ancak kendi kendime öğrendim. Öğrendim demek doğru da olmaz ya hala öğrenmeye çalışıyorum. İşten sonra eve gidince ve hafta sonları dinlendiğim zamanlarda ancak. Ama ben kendimden ümitliyim, annemin kızıyım sonuçta bu genler bende var ki :)

-----------------------------------

Bu daha böyle uzar gider :) 
Annem bu aralar burnumda tütüyor, birbirimize de çok uzak olunca ve bu aralar da zor günler geçirince annemi yanımda arar oldum. 
Onu özler ve sürekli anar oldum. 
-----------------------------
ÖZLEDİM


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder