16 Nisan 2016 Cumartesi

İnan ve Harekete Geç; Gün Bugün!


Başaramayacağımıza dair o büyük inanç, hayatımızı kıskıvrak eline almış durumda. Ben bunu özellikle lise öğrencilerinde ve sonrasında ilk yılından iyi bir bölüme yerleşemeyen öğrencilerde görüyorum. O kişi bu yaşına kadar neler yaşamış da böyle şeyler düşünmeye başlamış diye düşündüğümde, elime çok değişik veriler geçiyor. Bunları şöyle sıralayabiliriz:

  • Bu yaşına kadar elde ettiği başarılar yeterince onaylanmamış kişiler. Bu kişiler duygularını belli etmek istemeyen ebeveynler tarafından yetiştiriliyorlar. Ya da hiçbir şey beğenmeyen ebeveynler tarafından da yetiştirilebiliyor.
  • Kendine güvenmek istemeyecek kadar tembel olanlar. Bu kişiler de muhtemelen bir şeylerin eksikliğini görmeden büyümüşler ve her istediklerini emek harcamadan elde etmişlerdir. Sıra çalışmaya gelince ben nasıl olsa yapamam deyip işten sıyrılıveriyorlar. Çocuğa küçük yaştan itibaren sorumluluk vermek işte bu yüzden de çok önemli KANIMCA :) 
  • Çokça defa denemiş fakat sonradan başarısız olmuş kişiler. İşte bu kişileri, tekrar başarabileceklerine inandırmak oldukça zordur. Kaybeden insanlar genel anlamda iki çeşit tepki veriyorlar. İlki neden kaybettiği üzerinde düşünüp, hatalarından ders alan ve bu hataları düzelten kişiler. İkincisi ise hatanın neyden kaynaklandığını bulamadıkları ya da bulmadıkları için "Öğrenilmiş Çaresizlik" diye de adlandırdığımız durumda olan kişiler. 
Bu sıralamaya daha eklenecek çok şey vardır muhtemelen. Ama benim yaşadıklarımdan tecrübe ettiklerim ve klavyenin başına geçtiğimde aklıma gelenler bunlar. Peki bu tür insanlarla konuşurken genelde nasıl tepki veriyorum. Şöyle: "O bölümü kazanan insanları düşün, onların 4 eli ya da 6 bacağı yok. Onlar da senin gibi insan ama senden tek farkları var. Gelecekteki istekleri için, şimdiki istek ve arzularını düzenleyebiliyorlar. Bunu sen de yapabilirsin." vesaire vesaire. İnsan beyninde kalıcı bir hasar yoksa bence her şeyi başarmak mümkün. Elimizden geleni yapalım ve gerisini Allah'a bırakalım. :) Hadi kolay gelsin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder