18 Nisan 2016 Pazartesi

Her Güne Bir Fotoğraf #Gün9

Kompozisyon yazarken giriş gelişme ve sonuç kısmına dikkat etmek gerekiyordu edebiyat dersinde. 
Çok güzel kompozisyonlar yazdığımı düşünürdüm hep. 
Ama onlar 'Edebiyat Öğretmenleri' beni hiç anlamazlardı. 
Benim cevherimin farkına varmazlardı. 
İşte onlar yüzünden Türkçe ve Edebiyat derslerinden genelde düşük notlar aldım. 
Şimdi şimdi fark ediyorum da ben gerçekten iyi yazamıyordum. 
Hala daha, iyi yazdığım söylenemez gerçi. 
:) 
Bir kere konu bütünlüğüm yok. 
Başladığım konuyla bitirdiğim konu çok farklı. 
Kafam da öyle çalışıyor gerçi. 
Bir oradan bir buradan girip girip çıkıyor konulara. 
Konu bütünlüğüne göre düşüneceğiz diye bir kural yok sanırım. 
Bu kurala göre de yazmak zorunda değilim üstelik. 
Ne öğrenciyim artık ne de yazma sorumluluğu olan bir insan. 
Çok fazla takipçisi olmayan kendi halinde bi kişisel sayfam var o kadar. 
Ha bir de günlüklerim. 
Harbi günlüklerim vardı benim di mi? 
Eskiden ne de çok yazardım. 
Şimdi ise elim gitmiyor yazmaya. 
O zamandan bu zamana ne değişti ki? 
Büyüdüm mü küçüldüm mü? 
Yazmaya değer bir hayatım mı yok? 
Hangisi acaba? 
Yoksa hepsi mi?


Geçelim kafamdaki yeni konulara. 
Geçmiş tarihli yazılar yazdığım için şu an yazıyı yazdığım bu tarihte hayatımda çok şey değişti. 
2 kişilik ailemiz artık 3 kişi 
:) 
Ve ben bu vesile ile doğum izni aldım. 
Hem çocuğuma kendim bakmak istedim. 
Hem de yaptığım işten çok bunalmıştım. 
Okula giderken ayaklarım hep geri geri gitti. 
Okulda vakit geçmedi. 
Çok severek okuduğum ve severek çalıştığım mesleğim bir anda bana düşman oldu.
Kendisiyle aramız bozuldu ve ben kendisinden uzaklaşmak istedim. 
Yani sözün özü kısa dönemli ev hanımıyım. 
Ah! 
Ne güzel bir şey evde olmak. 
Kafa dinlemek. 
Az ve öz insanlarla muhatap olmak. 
Çok güzel çok. 
Gerçi ben daha 6. ayımı sürüyorum. 
Zaman geçtikçe nasıl olur bilmiyorum. 
Ama sevdim ben bu işi. 
Helal yoldan yaşamak. 
İnsana iç huzuru veren bir durum bence. 
(Yazıyı düzenlerken fark ettim. Kadın erkek karışık bir ortamdan uzaklaşmak demek helal yoldan yaşamak demek değil aslında. Evet bu konuda dikkatli olmak gerek ama sırf böyle yaşıyorum diye tamamen günahlardan uzaklaştım anlamı çıkarılmamalı. Ne yazık ki! Ben oldum demek çok zor bu hayatta.)
İşte öyle. 
Yukarıdaki fotoğraf görevlendirme gittiğim bir ilkokulun 23 Nisan hazırlıklarından. 
Bak o günler güzeldi. 
Şehirden kalabalıktan uzaklaşıp tezek kokulu köye ve okula gitmek, o bunalmışlıktan beni kısa süreliğine de olsa uzaklaştırıyordu. 
Belki köyde büyümüş olmanın verdiği bir aşinalıktır kim bilir 
:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder