29 Mart 2016 Salı

Giz

Pencerem açık, dışarıdan kuş cıvıltılarıyla karışık ağustıs böceklerinin sesi geliyor. Güneş gülümsüyor. Gökte tek bulut yok. Uyanmak istemiyorum, bu yataktan çıkmak istemiyorum. Gözlerimi kapatıp biraz daha zorlamalıyım kendimi. Ufff! Gerçekten hiç uykum yok. En iyisi kalkıp içeri gitmek, İnşallah ananem evde yoktur. Ne olur evde olmasın, ne olur ne olur Allah'ım. Annem nerde acaba, kardeşim de yok ortalıkta. Harbi nerede bunlar. Bahçeye gittiler galiba. Süper televizyon izleyebilirim. İzlemesem mi acaba? Televizyon yüzünden dedemden yine dayak yerim yakalanırsam. Aman boş ver kızım. Zaten her gün yiyorsun, boş ver aç televizyonu. Aha Tom ve Jerry var. :) Sesini fazla açmayayım bari, biri gelirse kapatır, uyuyo numarası yapar yırtarım dayaktan. Dış kapı çarptı biri girdi içeri, kapatkapat kapat off pili mi bitti bu kumandanın yine. Eyvah dedem! Eyvah kesin yine dövecek beni. Ve evet yanılmadım. Yalnız garip, canımın yandığını hissetmiyorum. Saçımdan tutup kafamı sarsıyor, itiraf edeyim başım biraz acıyor ama suratıma inen tokatlar acıtmıyor. Alıştım bu işe, biri dövmese diğeri dövüyor zaten. Bana kızmak, beni dövmek dışında kimsenin beni gördüğü de yok zaten. Bazen düşünüyorum, ben görünmez miyim diye. Değilmişim :) Ben varmışım. Hem dayağı da hakediyorum. İzlenmemesi gereken televiYonu izleyip, elektrik faturasının fazla gelmesine sebep oldum. İş yapmıyorum, tembelim, çocukları dövüyorum. Bunlar benim dayak yemem için geçerli sabaplerden birkaçı sadece. Ha bir de babam kötü bir insan ve annem muhtaç...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder